Geçen hafta yaşadığımız talihsiz olay bizi çok üzdü. Kayınpederimle bahçeye gittik. Biraz bahçe ile ilgilenelim, çalışalım diye. Ama daha bahçenin girişinde kayınpederim yerde bulunan can eriklerine basıp düştü.
Bacağı kırıldı . Acele ile Karamürsel 'de hastahaneye götürdüm doktor yoktu. Oradan Gölcük'e götürdüm orada da doktor yoktu. Bizde hemen İstanbul'a getirdik.
Üç gün ameliyat için bekledik sonra ameliyat oldu. Geçen hafta çıktı hastahaneden. Bacağı kötü kırılmış, doktorlar platin taktılar . İnşallah sorunsuz iyileşir.
Bu hafta sonu bahçeye tek başına gittim. İlk işim bahçenin girişten itibaren dolaştığımız tüm yollarının otlarını biçmek oldu. Bu ilkbaharda aldığımız tırpan işe yaradı. Oldukça başarılı bir tırpan , tavsiye ederim.
OLEOMAC 755 MASTER
Konteyner maceramızı bir önceki yazımızda kısmen anlatmıştık. ilk konteynerci bizi dolandırıp işi de yapmayınca , başka bir firma ile anlaştık. Daha doğrusu firma sahibinin arkadaşı bizi direk firma sahibine gönderdi. Biz istediklerimizi söyledik.
Genel olarak çok iyi iş çıkarttılar ama 2 isteğimiz olmamıştı gene. Biz konteyneri koyu yeşil, yada zeytin yeşili renginde ve camlar çıtalı sipariş verdik . Ama olmadı, bunada şükür deyip kabullendik.
Sonra konteyner bir vinç-kamyon ile bahçeye geldi. Vinç, bahçenin önünden geçen elektrik tellerinden konteyneri bahçeye yerleştiremedi.
Aldık konteyneri komşunun bahçesine koyduk. Komşu seviniyor, bende ardiye yapmayı düşünüyordum, gerek kalmadı diye.
Sonra araştırdık ettik , konteyneri tellerin üzerinden geçirip bahçeye koyacak büyük bir vinç bulduk.
Biz Istanbul da iken komşular sağolsun konteyneri bahçeye koymuşlar.
Konteyner genelde beton bir zemin üzerine konuyor. Geçici olduğu için bahçemize boşu boşuna 3x7 ebatında beton dökmeyelim dedik. Firma bize 4 tane beton ayak yapın üstüne koyun dedi. Biz hadi 6 tane yapalım ortadan esnemesin dedik. Söyledik bir ustaya yaptı. Yaptı ama ölçüleri tutturamamış.Öndeki iki ayak boşta kalmış. Konteyner orada iken yeniden ayak dökmemiz lazım. Nasıl olacak bilmem. Bir macera daha bizi bekliyor.
İşte konteynerimiz.
Girişte bir salon-mutfak dolabı , bir oda ve duş-tuvalet den oluşuyor.
Gelelim sulama işine;
Havalar sıcak , fidanlarımız kurumasın diye sulama işini acilen çözmek istiyorduk. Elektirik alma maceramızı biliyorsunuz. Bizim enişte elektrik çektirmek için çiftçi belgesi bile aldı ama işin sonunu getiremedi.
Bu yıl da bahçeye gelemeyince biz elektrikten ümidi kestik.
Gittik Çin malı ucuz benzinli bir motor aldık.
Sulama borularını döşemeden önce otları biçmem gerekiyordu. Çünkü otların arasından yürümek dahi mümkün değildi. Bir güne yakın süre ot biçtim, artık kollarımı hissetmeyecek duruma gelmiştim.
Otları biçmeden önce meyve fidanlarının bulunduğu alanın fotografı aşağıda. Fidanları görebiliyormusunuz?
Otlar biçildikten sonra;
Sol taraftaki sette üzüm bağımız var, onlara sıra gelemeden hafta sonu bitti.
Ot biçme işi bitince boruları döşedik. Sağolsun komşumuz Yılmaz Bey çok yardımcı oldu.
Benzinli motorumuzun bağlantılarını yaptık.
Ve su..
Depodan fidanlara kadar kalın bir boru döşedik. Sonrada fidan sıraları arasına 3 boru hattı döşedik ve her bir fidan köküne 6 adet damlama olacak şekilde halkalar yaptık.
Depomuzu birkaç defa doldurup fidanları rahatça suladık.
Bu arada benim ilk deneyimim olan zeytin aşıları patlamış. Bir zeytinde durum çok iyi ama diğerleri zayıf, sanırım ağaçlar ya güçsüz yada su sıkıntısı var.
İşte durumu iyi olan aşılardan biri. Samanlı zeytinini çok beğendiğimiz için genç zeytinlerden 4 tanesine aşı yapmıştım.
Zeytinlerimizde bu yıl çok çiçek vardı ama, sanırım sıcak veya rüzgardan olacak zeytin az bu yıl. Bu yıl zeytin yağı çıkartmamıza yetmeyecek.
Cumartesi akşamı Istanbul'a dönmedim. Karamürsel'de bir otelde kalıp pazar günü sulama sistemini bitirmek istiyordum. Fazla otel seçeneği yoktu. Kaldığım otel süperdi, ilk odada klima çalışmıyordu. İkinci odayı denedik oda olmadı. Üçüncü oda çalışan bir klima bulduk. Ben yorgunluktan bitab bir durumda görevliyi izliyorum. Odaya yerleşince hemen kendimi banyoya attım. Tamam hava sıcak ama, otelde sıcak su olmaz mı? Buz gibi suyla duş alıp yatağa sızdım resmen.
Sabah erkenden bahçeye gittim. Pazar günü işleri toparlayınca Meyvelitepe'ye uğradım. Sağolsun bize yaptığı zeytin salamuralarını ve bol miktarda sebze-meyve verdi. Naşiler olgunlaşmaya başlamıştı onlardan da aldık bir miktar .
Yalnız oracıkta hazırladıkları buz gibi soda ile yapılmış bir içecek beni bitirdi. İnanılmaz ferahlatıcı bir içecek olmuş. Gazozun alternatifi , hemde doğal. Bunu mutlaka evde denememiz lazım. Formülü Meyvelitepede.
Şimdilik bukadar.
31 Temmuz 2012 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)