30 Mart 2010 Salı

Teşekkür..

Bu arada bizlere yardımcı olan yol gösteren birkaç kişiye teşekkür etmek istiyoruz.
Daha yolun başında bize ilk yardımlarını esirgemeyen komşum Yılmaz Bey'e, Mehmet Abiye ve hem komşum hem de bizim yaşayacaklarımızı çoktan yaşamış olan MeyveliTepe'ye  yardımları ve misafirperverlikleri için çok çok teşekkür ediyoruz.
Bu ilk adımı atmamızda yanımızda olduğunuz için sağolun.
Görüşmek üzere.

Hasan/Eylem/Ozi.

Yeni Bir Başlangıç...

Merhaba,

Çocukluğum, ardındanda gençlik yıllarımın büyük kısmı (en azından yaz ayları) köyde geçti. Ülkemizde yetişen sebze ve meyvelerin hemen hemen hepsinin en doğal tat ve kokularını tatma şansım oldu o yıllarda.

Sonra üniversite ve iş hayatı kopardı beni bu tatlardan.Ama hala derin bir nefes aldığımda; karpuzun, salatalığın, biberin o insanın burunu sızlatan kokusunu anımsarım.

Uzun süredir bizim de arazi arayışlarımız devam ediyordu.
Yıllardır bakmadık gitmedik yer kalmadı, hayallerimizi gerçekleştirebilecek bir arazininin izini sürüp durduk.

Çanakkale, Edirne, Tekirdağ (özellikle Mürefte),Kırklareli Vize-İğneada,Şile, Pendik,Tuzla,Gebze,Kocaeli Körfez ,Derince,Kandıra, Yalova vs..Istanbu’la yakın hemen hemen her yeri dolaştık.

Ama bir türlü eşimin de benim de içime sinecek bir yer bulamadık..
3 Yıl önce Ozi ( oğlumuz Özgür ) doğduktan sonra aramalarımıza biraz ara verir gibi olduk. Ama Ozi ayaklanıp dışarı çıkmaya başlayınca arayışlarımız yeniden yoğunlaştı.

Oğlumuzun ( tabi bizim ) büyük şehrin stresinden uzak, doğal bir ortamda bir nebze nefes alabileceğimiz ve doğal olarak yetişmiş yiyeceklerden tadabileceğimiz bir mekan bulmak için bakınıp durduk. Her hafta sonu Ozi'yi nereye götüreceğiz diye düşünmakten yorulduk. AVM lere değil gitmek yanından bile geçerken tüylerim diken diken oluydu (gerçi hala oluyor ama ).

Trafikten,stresten, anlamsız hırslardan , bitip tükenmek bilmeyen bu kargaşadan  uzaklaşıp doğayla, kendimizle başbaşa kalacağımız bir yerin arayışı özellikle bende önüne geçilmez bir tutku halini almıştı.

Bu arada Meyveli Tepenin sayfasını sürekli takip ediyorduk..Bizim düşlediklerimizi onlar yavaş yavaş gerçekleştiriken biz bazen umutlanıyor bazen başaramayacağız diye panikliyorduk.

Özellikle fırın olayı eşimin aklını başından almıştı..
O kadar dolaşmama rağmen nerede olduğunu bilmiyordum Meyveli Tepenin. Kabaca Karamürsel'de olduğunu biliyordum, okadar.

20.03.2010 günü gene arazi bakmak için internetten bulduğum birkaç yere bakmak üzere Karamürsel' e gittik. Baktığımız yerler bir türlü içimize sinmedi. Sonra dönmeye karar vermiştik ki not ettiğim başka bir emlakçıya uğradık. Onlarında elinde bir arazi vardı ona bakmak istiyordum. O araziye bizi götürecek ilgili (Yılmaz Bey) başka bir müşteri ile bir yere bakmaya gitmişti. Biraz bekleyin gelir dediler.
Dönüş için geç kalıyorduk..Daha önce baktığımız yerlerde hüsrana uğrayınca beklemeyelim diye düşündüm. Sonra buraya kadar geldik bari bakalım, içimizde ukte kalmasın dedik ve beklemeye başladık. Sonra Yılmaz Bey geldi. Bakmak istediğimiz yeri söyledim, biraz düşündü. başka bir yer daha var dedi. 2900m2 isterseniz oraya da bakalım dedi. Olur dedim. Aslında ben 5 dönüden küçük bir yer düşünmüyordum.
Araziye gittik. Arabayı park ettim. Başımı kaldırdım..Karşımda MEYVELİTEPE ...Evi görür görmez tanımıştım..

Araziye baktık 1/3 ü zeytinlik geri kalanı sera olarak kullanılıyormuş. Seranın yeri şu anda boş. Arazi ve manzarası çok hoşumuza gitti.

Sonra süprizler peş peşe geldi. Emlakcımız Yılmaz Bey'in arazisi ve evi baktığımız arazinin tam karşısındaydı. Eşi ve çocukları ile tanıştık..Sonra yoldan geçen köylülerle sohbet ettik..Çok sıcak ve yakın hissettik açıkcası..Yani hem Meyvelitepe ile hemde emlakçımızla komşu olabilirdik, şartları zorlarsak. Sonra Meyveli Tepeye götürdü bizi emlakçımız. Meyveli Tepenin sahipleri ile tanıştık...İnanılır gibi değildi.Sayfalarını heyecanla takip ettiğimiz Meyveli Tepedeydik ve geçen yıl kurutulan Trabzon Hurmalarını yiyiyorduk.

Arazi için istenen ücret bizim limitlerin üzerindeydi. Yılmaz bey arazi sahibini de köyden çağırdı..Ve bir rakkam üzerinde mutabık kaldık..Ama hala bir miktar eksiğimiz vardı. Onuda bir şekilde halledeceğimi düşünerek, sözleşmeyi imzaladık.

Ve..bugün..23.03.2010 itibarı ile bizimde bir arazimiz var.Arazimizle birlikte 20 kadar zeytin, 2 erik 1 kiraz 1 asma 2 cevizimiz var artık..Ama yapılacak çok iş var..Çoook..Hepimizin heyecanla hayalini kurduğu bir yaşam için biz ilk adımı attık..Bundan sonra bu sayfalarda neler yaptık neler yaşadık sizinle paylaşacağız.
Darısı hepinizin başına.